Lupus hayatımın hep en güzel
anlarını benden çaldı. Bunu hep bir şeyleri başarmak veya bir sonuca ulaşmak üzereyken
yaptı.
Şöyle dönüp baktığımda arkama ne
zaman ona kulak asmayıp hayatıma odaklansam ve geleceğim için bir şeyler
yapmaya başlasam yaptığım her şeyi kıskanırcasına ortaya çıkıp alt üst etti. Bu
hayati tecrübelerimden sonra anladım ki Lupus Kimliğimin Parçası!
Lupus hiçbir zaman
unutabileceğiniz, ağrı kesiciler içerek, vitamin hapları alarak hayatınızı
yaşayıp onu görmezden gelmeye çalışacağınız bir şey değildir. Siz kendinizi
uyutsanız dahi Lupus uyumaz. Ne olursa olsun, kendinizi iyi hissetseniz dahi
kendinizi yoracak ve Lupusu kızdıracak hareketlerden kaçınmalısınız, öyle ki
sakin yaşamayı öğrenmelisiniz. Etrafınızda aile bireyleriniz sizi tembellikle
yargılasa da sizi eleştirse veya size inanmasalar da bütün bunlara kulak
asmamalısınız ve hayatınızı lupusa göre yaşamalısınız. Unutmayın otoimmün bir
kronik rahatsızlığı olmayan hiçbir birey lupus yorgunluğunu, beyin sisini vb.
anlayamaz. Bu hususta sizi sıkıntıya sokacak ve söylemleri ile sizi üzen veya
strese sokacak arkadaşlarınız varsa kesinlikle uzak durun ve arkadaşlıklarınızı
tekrar gözden geçirin.
Pekâlâ her türlü bireyi gerektiğinde
hayatınızdan çıkarabilirsiniz ama ailenizi hiçbir şekilde hayatınızdan
çıkaramazsınız onlara uygun bir dille anlatmaya çalışın, doktor kontrollerine
beraber gidin ve muayene sırasında doktorunuzdan bilgi almasına müsaade edin.
Aileniz er veya geç sizi anlayacak ve size destekçi olacaktır.
Gülümsemek için tüm stres
unsurlarını ortadan kaldırın. Lupus hastası bir birey olarak sadece
yorgunluk ve ağrı gibi dertlerle mücadele etmezsiniz bunların psikolojik
yıkıntılarını da omuzlanmanız gerekir ve gerçekten işin bu kısmı zordur ve
stres lupusun ana tetikleyici unsurudur, stres altındaki hiçbir lupus hastası
kendini iyi hissetmez ki bilimsel olarak da gülümsemenin ağrıları azalttığı
bilinmektedir, bu yüzden sizin stres seviyenizi arttıran her kimse onunla
mücadele etmeyi artık bırakın ve hayatınızdan çıkarın. İnanın bu sizin için çok
daha iyi olacaktır.
Ağrı kesiciler ve vitamin haplarının
dostunuz olmadığını bilin. Lupus hastalığının dertlerini ağrı kesicilerle
yatıştırıp hayatım için bir şeyler yapmaya çalıştığımda belki iki-üç yıl aktif
olarak hayatın içinde olmuş olsam da işin sonunda geçirmiş olduğum sert
atakların etkisi ile yatakta yaklaşık bir yılımı harcadım ve bu 10 yıllık lupus
hayatımda iki defa oldu. Düşünsenize 10 yıllık hastalık hayatımın yaklaşık 2
yılı yatakta geçmiş ve diğer 2-3 yılı bu sürecin etkilerini atmakla geçirmişim
ve aktif olarak yaşadığım dönem ise yaklaşık 6 yıl ve bu 3-3 iki parça olarak
düşündüğünüzde tüm planların alt üst olduğu ve bir daha toparlana bilirliğinin
kalmadığını düşünün, sizce değer miydi?
Sakin bir hayat yaşayın ama
hayatınızı yaşayın. Eğer sakin olarak Lupusu üzmeden yaşasaydım 10 yıllık
sakin ama aktif bir yaşantım olacaktı ancak şimdi ise tüm yıkıntıları ile birlikte
elimde bir 10 yıllık geçmiş var, diyeceğim o ki Lupusla inatlaşmayın onunla iyi
anlaşmanın yoluna bakın.
Yaşamaya özen gösterin. Sağlıklı
insanlar Lupus yorgunluğunu ve beyin sisini ve Lupusun diğer etkilerini hiçbir
zaman tam olarak anlayamayacaklar onlara anlatmaya çalışmaktan vazgeçin, siz
umursamaz olmaya alışın, artık hiçbir şeyi kafaya takmayan bir birey olarak
yaşamaya özen gösterin.
Lupula yaşam mücadelesine
destek verin sizde yaşam hikayenizi ve Lupus tecrübelerinizi paylaşarak
bilinçlenmeye destekçi olun.
İletişim : arifkerim94@gmail.com
Facebook : https://www.facebook.com/arifkerim41/
Photo by Balu Gáspár on Unsplash
Yorumlar
çok geçmiş olsun yaa, kalıcı demekki.
YanıtlayınSilEvet, kronik bir hastalık maalesef...
SilLupusu sizin yazdıklarınızdan daha detaylı öğrendim. İnsanlar düşünmeden çok rahat konuşabiliyor ama herkes kendi yaşadığını kendi rahatsızlığını sadece kendisi biliyor ve stres her yönden insanın en büyük düşmanı
YanıtlayınSilEvet insanlar teselli amaçlıda olsa bir hastayı veya bir hastalığı diğer bir hastalıkla mukayese etmek gibi bir hataya düşebiliyor ki bazen kendi geçirdikleri kısa süreli hastalıklarla mukayese etmeye çalışıyor, bu inanın çok vicdansız bir davranış tipidir, burada hem hastalık bilinci hem de hasta yakınlarının hastaya nasıl yaklaşılması gerektiğine dair bilinç oluşması için bir çok yazı yazıyorum ve görüyorum ki her geçen gün birilerine yazdıklarım katkı sağlıyor bu da beni mutlu ediyor, değerli yorumunuz ve katkınız için teşekkür ederim.
SilÖncelikle geçmiş olsun Lupus ile olan mücadelinizde kolaylıklar ve şifalar dilerim.Bu detayları bilmiyordum şimdi okuyunca öğrendim.
YanıtlayınSilDemek ki bu rahatsızlık stresi sevmiyor ve sakinlik,huzur arıyor.Siz bu hastalıkla anlaşma yoluna giderek en doğrusunu yapmışsınız.
Evet haklısınız her tür koşulda yaşamaya özen göstermek,onu ciddiye almak gerekir layıkıyla..
Mutlu sağlıklı günler dilerim :)
İyilik temennileriniz için teşekkür ederim. Lupus veya farklı bir çok kronik rahatsızlık stresi sevmez ve strese karşılık sert tepkiler verebilir, örnek olarak ms hastasının stres altında felç geçirmesi gayet normaldir, stres kronik hastalıkların ana tetikleyici yapı taşlarındandır bizde burada kronik hastalıkla mücadele eden insanlar ve çevresi için bilinçlenmeye destek sağlamaya çalışıyoruz. Yorumunuz ve katkınız için ayrıca teşekkür ederim.
SilGeçmiş olsun.Vesileniz ile öğrendim bu hastalığı.Farkındalık için çok iyi bir paylaşım olmuş.Hayatta olan her şeyin sınavımız olduğuna inanırım.Hepimizin farklı biçimlerde sinandigina.Hepimiz için güzel olsun her şey.
YanıtlayınSilVAKT-I DEM
SilSağolun, bilinçlenme oluşturmak gayesi ile bir çalışma içerisindeyim, her insan farklı durumlarla sınanıyor hayatta, malum bu dünya keyif yeri değil, bu bilinçten kopmadan yaşamak gerekiyor. Yorumunuz ve desteğiniz için teşekkürler.
Bir çok hastalık için geçerli bu. İnsanlar kendi başlarına gelmeden bir şey anlamıyor. Hatta bunun bir hastalık olduğunu düşünmeden alay eden densizler de pek çok. Ben de çocukluğumdan beri zayıf biri oldum. Bir şeyi yapamadığınızda hep buna bağlıyorlar. Güçsüz, narin yaratılışlı bir insan olmak bile bir alay konusu.
YanıtlayınSil“Seni anlıyorum” diyen insanlara, William Shakespeare şöyle cevap veriyor: ”Hissedemediğin bir şeyi anlayamazsın.”
SilEvet gerçekten öyle kendimizden değer biçtiğimizde hiç yaşamadığımız bir duyguyu ne kadar anlayabiliyoruz.
"Ateş düştüğü yeri yakar."
Bakın çok yakınımızda bir çok hadise oldu İzmir, Azerbaycan hangisini ne kadar içimizde yaşadık, pekala ne kadar süreyle yaşadık veya yaşayabildik.