Köşe Yazısı

Yaprak Yağmurlarının Ardından Kış Gibi Olmalı Adam

Sonbahar her yaprak döküldükçe ayrılığı hatırlatır ölen doğa içerisinde sararmış ve dökülmüş yapraklar insana yalnızlık hissi yaşatır.

Dökülmüş yaprakların arasından geçmek mezarlıkta durmak gibi bir duygu düşürüyor yüreğime ağaçların sağlığı için dua edesim geliyor. Her sallanan dal, yaşlı dalın çatırtısı, kırılıp düşen dallar insanın ölüm anını sahneliyor sanki. Ölmüş olan ağaçların üstlerini baharın ardından gelen kış bembeyaz bir perde ile kaplıyor ne hoş görüntüdür, o ne güzelliktir. İnsanda kış gibi bembeyaz olmalı, temiz olmalı, berrak olmalı, saf olmalı, esen rüzgarı ile sertliğini, kartopu olup o sertliğini nasıl güzel bir hale getirebildiğini göstermeli. Kış gibi olmalı işte adam soğuk ama incitmeyen kimi darılır kışa ama hayranı çoktur kışın.

Her mevsim yaşattıkları ile güzeldir ama sonbahar hayatın anlamını serer önümüze seyrettir; yaşam döngüsünü ve o zaman insan ne için yaratıldığını çözer, ölümden sonrasına dair herkesin inancı farklıdır ancak sonbahar ve kış öldürdüğü gibi doğayı ilkbahar ve yaz canlandırır tekrar kainatı ve bu mucizevi döngü ölümden sonrasını insana izletir. İşte sonbahar bu döngüyü başlattığı içindir, yaprak döktürdüğü içindir önemli. Tabi görebilene…

Kış gibi olmalı dedim adam bunu biraz açalım isterseniz. Kış sonbaharın öldürdüğü doğayı perdeler ve güzel görüntü verir ve o ölmüş olan kainatı tekrar canlansın diye korur, aynı bir kaç parça eşyanızı (battaniye, yorgan vb.) hurça koyup rafta zarar görmeden, kirlenmeden saklamak gibi kışta korur işte doğayı, temizler. Adam neden kış gibi olmalı anlamıştırsınız artık adam da korumalı sevdiklerini, en zor anlarında, en kötü hallerini perdelemeli, tekrar düzelsin, mutluluk saçsın diye ellerin tutmalı onların. Çok yumuşak olmamalı soğukluğuyla sertliğini göstermeli ama üstüne basıldığında ezilmeli, üstüne düşüldüğünde zarar görmemeli insan.

Her yaprak düşümü önemlidir her yaprak bir candır ve her gün bir can daha eksiliyor bu hayattan. Kendi yaşamımızda ki insanların yaprak dökümü gelmeden kıymetini bilmeliyiz. Sonbaharları gelmeden onların kışı olmalıyız biz. İşte sonbahar geldiği zaman yaprak dökümü başlar ve farkındalığını yaşarız ayrılığın.

Nereden geldim buralara bilmiyorum belki saçmalıyorum fakat Akçay ‘da ki seyahat sürem uzadığı ve blogumda yazı yazmaya uzun bir ara vermeden bir şeyler yazmak için geçtim bilgisayar başına. Kışa geldik neredeyse ama hala sonbaharın son demlerinde oluşumuz sanırım bu yazıyı bana yazdıran. Zaten kıştan da bahsettim.

Çok fazla bir şey yazmadan bir iki cümle itile bitiriyorum yazımı.

Her kışın ardında doğayı canlandırmak için gelen bir bahar vardır. Her ölen nesli yaşatmak için gelen yeni bir nesil vardır. Dünyada ki yaşantımızın ardında farklı bir yaşam vardır. Buradan mesajımızı da vermiş olalım.

Abdul Arif Kerim ÇALIŞKAN

Dünyayı kelimelerle ifade etmeye başladığımdan beridir harflerle hemhal biriyim. Mekatronik temelli eğitim hayatımın perspektifinden ağaçların, çiçeklerin, hayvanların mekanizmalarını çözmek üzere tefekkür etmekteyim.

İlgili Makaleler

4 Yorum

  1. Sonbaharı ben çok severim. Yaz sıcaklarını hiç sevmem. Sıcaklardan sonra bu güzel mevsime ulaşmak, her sene benim sevinçle karşıladığım bir durumdur. Ayrıca fotoğraflara bayıldım. Ne güzel yerler var doğada. Fotoğraflar sayesinde gidip gezmiş kadar oldum. Teşekkürler bu güzel paylaşım için. 🙂

  2. Sonbaharı ben çok severim. Yaz sıcaklarını hiç sevmem. Sıcaklardan sonra bu güzel mevsime ulaşmak, her sene benim sevinçle karşıladığım bir durumdur. Ayrıca fotoğraflara bayıldım. Ne güzel yerler var doğada. Fotoğraflar sayesinde gidip gezmiş kadar oldum. Teşekkürler bu güzel paylaşım için. 🙂

Dert Anası Gülhan için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu