Başarısızlık Başarının Anasıdır

Ne Okuyacaksınız

Üniversite gençliğim zamanlarında ilk işim telefonla ürün satışı yapmak oldu. İnsanlardan sürekli olarak “hayır” cevabını duymaktan ve istediğim başarıyı elde edememekten dolayı işten nefret ediyordum.

Bu benim için doğru bir kariyer seçeneği değildi belki ama en iyi satış temsilcilerinden birinin bana satışlarla ilgili “İyi Bir Satışçı Olmanın 10 Kanunu” nu anlattığını hatırlıyorum. Bana hayır diyen her 9 kişiden sonra bir kişinin evet diyeceğini anlattı. Bu yüzden zihnimde “hayır” cevabını duymak her zaman satış yapmaya bir adım daha yaklaşmaktı.

Bu konuyla ilgili eski bir Çin atasözü şöyle diyor “Başarısızlık başarının anasıdır”. Herhangi bir işte başarısız olduğunuzda aslında başarıya ulaşmaya bir adım daha yaklaşıyorsunuz ve bu atasözü hayatınızdaki birçok disipline uygulanabilir.

Konuyla ilgili herkesin bildiği bir iki ünlü örneği paylaşacak olursam.

Bir ampul icat etmek için önce 10.000 kez deneyen ve başarısız olan Thomas Edison’u düşünün. Onun şu ünlü sözünü unutmayın, “Başarısız olmadım, öncesinde işe yaramayan 10.000 yol keşfettim.”

Ve bu atasözünü ilk elden deneyimleyen tanınmış birçok insan var:

Soichiro Honda, Toyota’da mühendislik işi için iş başvurusunda bulundu ve şirkette çalışmak için gerekli becerilere sahip olmadığı söylendi.

Bu insanlar sadece kendi alanlarında en saygınlar arasında yerini almadılar, aynı zamanda tarihsel ikonlar haline geldikleri noktaya da ulaştılar. Herkes yaşadığı başarısızlıklardan bir şeyler öğrenilebilir ve bu anları doğru yöneterek kendilerini geliştirmek için kullanabilir ve işlerindeki başarıyı arttırabilir.

Bu atasözünün kişisel başarınızı nasıl etkileyebileceğine bakmadan önce, size bir araştırmadan bahsetmek istiyorum. Science dergisinde yayınlanan 2017 tarihli bir araştırmada yaklaşık 15 aylık çocuklar, başarılı olmak için mücadele eden bir yetişkine tanıklık ettirildiklerinde, çocukların daha istikrarlı hale geldikleri gözlemlendi. Yani bu çocuklar daha başarılı işler ortaya kodular.

Araştırmacılar, çocukların yetişkinlerin terlediğini görmelerine izin vermenin bir sonucunun olduğunu gözlemledi, bu durum çocuklara sıkı çalışmanın işe yaradığını göstermiş oldu. Çalışmada çocuklar sadece yetişkinlerin yaptıklarını taklit etmekle kalmadı aksine kendi karşı karşıya kaldıkları zorluklarla mücadeleden geri çekilmeyip başarıya ulaşmak için çabaladılar.

Bu atasözünün kişisel başarınız üzerinde nasıl bir etkisi olabileceğine bakalım.

Atasözünün Kişisel Başarınızla İlişkili Üç Yolu

1. Başarısızlıktan utanmayın.

Herkes hayatta mücadele veriyor ama bu mücadelelerin sizi yıldırmasına izin vermek zararlıdır. Bir başarısızlık yaşadığınız için neden bir utanç duygusu yaşıyorsunuz? Siz buna izin verirseniz verdiğiniz mücadeleler sizi kolayca tüketecektir. Bunun yerine sizi daha dayanıklı bir insana dönüştüren deneyimler olmalarını sağlayın.

Başarısız olmak insanları kötü hissettirir. Etraflarındaki diğer bireyler başarıya ulaştığında bireyler kendilerinin bir şekilde bir yerlerde yanlış bir şey yaptıklarını düşünürler. Başarısızlık, çoğu zaman bireylerin bir görevi yerine getiremeyeceklerini varsayarak mücadeleden vazgeçmesinden kaynaklanır.

Bununla birlikte biraz kendinizle baş başa kalıp düşündüğünüzde, başarısızlığınızın sebeplerini gözlemleyip, tanımlayabilir ve gelecekte aynı hataları tekrarlamaktan kaçınabilirsiniz. Sorunlar için çözüm ararken olaylara farklı bir perspektiften bakmaya başlamanız gerekir. Ne kadar başarısız olursanız olun önemli bir düzeyde deneyim kazanacağınız için sonuçta başarılı olma olasılığınız o kadar artmış olacak.

Her başarısızlık yolunuzu biraz daha değiştirmeli ve sizi hedeflerinize ulaştırmaya yaklaştırmalıdır. Deneyimin etkili olması için aynı hataları iki kez yapmaktan kaçınmanız gerektiğini hatırlamanız yeterlidir. Aksi takdirde, asla gelişemeyeceksiniz.

2. Nasıl tepki vermeniz gerektiğini bilin.

Herkes hata yapar ve bunları kabul etmek kesinlikle zor olabilir. Ancak başarısızlığın kendisi değil, önemli olan şey aslında bundan sonra ne yapacağınızdır. “B” planına geçebilir veya pes edebilirsiniz. Sonuçta bir kez başarısız olduğunuzda daha akıllıca başlamak için bir fırsatınız olur.

Birçok insan başarısızlıktan korkar, çünkü yeterince iyi olamamak umutsuzluğa uğratır. Ancak, size güvenen insanları düşünün, çocuklarınız, patronunuz, aileniz, eşiniz. Bu insanların başarısı sizin başarınıza bağlı. Başarısızlığı öğrenme şansı olarak görebiliyorsanız, neyin yanlış gittiğini analiz edebilir ve gelecekte farklı şeyler yapabilirsiniz. Aslında başarısız olduğunuz alanlarda ilerleyebilmek için size güvenen insanlarla birlikte çalışmak hususunda açıkça konuşabilirsiniz. İşe tekrar geri döndüğünüzde ve farklı şeyler yaptığınızda başarı kendiliğinden gelecektir.

Hatalar üzerinde geçmişe takılıp kalmadan devam edebiliyorsanız, başarısızlık, sizin için bir basamak olacaktır ve onlardan öğrendikleriniz sizin kişisel gelişiminizde başarınızı artıracaktır.

3. Başarısızlığın bazen kaçınılmaz bir durum olduğunu kabul edin.

Herhangi bir becerinizi geliştirmek için yaptığınız il denemede tam bir bilgi ve deneyime sahip olacağınızı düşünmek sorumsuzluktur. Başarısızlığı önleyemezsiniz ve genellikle en beklemediğiniz anda gerçekleşir. İşinizde birçok engel ortaya çıkar, aksamalar olur ve başarısızlık kaçınılmazdır. Ancak bu durumu kabul edip tecrübe olarak değerlendirebilirseniz, yaşadığınız bu başarısızlıktan dolayı zarar görmezsiniz.

Yani durumu kabul et ve bir basamak olarak kullan ve işini yapmaya devam et. Sadece pes etmemeye bak çünkü azim başarıyı getirecektir. Başarı elbette başarısızlıktan daha güzel ve tatmin edicidir ancak başarısızlık her zaman kendiniz ile ilgili detayları, becerilerinizi, yetkinliklerinizi öğrenme fırsatı sunar. Bir hedef doğrultusunda çalışırken esnek ve açık fikirli olmanız ve gerektiğinde yolunuzu değiştirmeniz gerektiğini bilmeniz gerekir.