Web sitemizde yorum oluştururken sürekli bilgileri girmemek için üyelik oluşturabilirsiniz. Bunun için üst siyah barın sağındaki avatara veya sayfanın altındaki menüden kayıt ol butonuna tıklayabilirsiniz.

Hayat Hikayesi
Trend

Böbrek Nakli Oldum Yeniden Doğuşun Hikayesi

Hayatım boyunca bir savaş halinde olduğum Lupus benim hayatımın bir çok evresini çaldı. Ancak bende artık hayattan bir hayat çaldım.

Öncelikle her şeyden önce bana bu yeni hayatımı yaşamama sebep olan böbrek vericime çok ama çok teşekkür ederim. 

Bir çok yazımda Lupustan ve etkilerinden bahsetmiştim ve onun böbreklerimi tamamen bitirdiğinden.

Her insan gibi benimde sağlık serüvenimde çözüm arayışında bir çok aldanmalarım oldu. Zaten insan oğlunun başına ne geliyorsa bu aldanmalardan gelmiyor mu? Belki tek sebebi bu değildir ama çoğunluk bundandır diye düşünüyorum. Aldanmak derken aldatılmak ve kendini aldatmak da buna dahil. Ama konumuz bu değil burada bırakalım.

Böbrek Nakli Transplantasyon

Kronik böbrek hastaları, yani böbreksizler 😆 diyaliz tedavisi ile yaşamını sürdürmek durumundadırlar. Aksi taktirde… Diyaliz tedavisi makine aracılığı ile kanın diyalizörden geçirilerek temizlenmesi ve vücutta biriken sıvının kandan ayrıştırılıp vücuttan atılmasını sağlayan bir sistemdir. Ancak bu en iyi tedavi çözümü değildir.

Kronik böbrek yetmezliğine şu an en iyi tedavi olarak böbrek nakli (transplantasyonu) kabul edilmektedir. Bunun böyle olduğunu hastalarda kabul etmektedir.

Böbrek Nakli Kalıcı Bir Çözüm Mü?

Kronik böbrek yetmezliğinde kalıcı ve tedavi edici bir çözüm yoktur. Tedavi yöntemlerinin bir birlerine nispetle avantaj ve dezavantajları vardır. Böbrek nakli olsanızda ömür boyu ilaçlarınızı aksatmadan her gün aynı vakitte almalı ve doktor kontröllerini aksatmamanız gerekmektedir.

Diyaliz tedavisinin avantajları;

  • Otoimmun hastalıkların olumsuz etkilerini giderir. Çoğu otoimmun hastalığa sahip bireylerin diyalize bağlandıktan sonra belirtileri azalmakta veya tamamen sonlanmaktadır.
  • Nakildeki gibi bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanmazsınız ve enfeksiyona açık halde olmazsınız. Bağışıklık sisteminizi güçlü tutabilir, canlı aşı yaptırabilir ve enfeksiyonlara karşı kendinizi güven altına alabilirsiniz.
  • Nakildeki gibi çoğu hasta tansiyon ilacı kullanmaz.
  • Tedavi merkezlerinde diyalize bağlanan hastalar arasında sosyalleşme imkanı vardır.
  • Tedaviniz diyaliz merkezindeki doktor tarafından takip edilir. Ek bir hastalığınız yoksa hastaneye gitmek durumunda kalmazsınız.

Nakil tedavisinin avantajları;

  • Makineye bağlanma ihtiyacı kalmaz, şehir değişikliği yaparken sizi özgürleştirir.
  • Enerjiniz ve gücünüz daha fazladır.
  • Diyaliz sonrası gün boyu yorgunluğu derdi yoktur. (Bu durum bazı hastalarda ve ev diyalizi hastalarında olmasa da çoğu hastanın derdidir.)
  • Diyalizdeki gibi diyaliz sonrası düşük ve bir sonraki diyalize kadar en yükseğe ulaşan şeklinde dengesiz bir tansiyonunuz yoktur.
  • Diyalizdeki gibi sıvı vücudunuzda birikmez. Su birikmediği için organları tahrip etmez, yormaz. Vücut elektrolikit dengesi bozulmaz. Tükettiğiniz sıvı nakil böbrek üzerinden süzülerek doğal yolla vücuttan atılır.
  • Yemek yerken çok düşünmenize gerek kalmaz. Diyalizdeki gibi kısıtlı bir diyetiniz yoktur.

Böbrek Nakli Serüvenim

Böbrek naklini başta gerçekleştirmek istemiyordum. Lupus hastalığından yeterince çektiğimi düşünüyor ve nakil sonrasın aktive olmasından çekiniyordum. Ayrıca böbrek naklininde kendi içinde zorlukları vardı. Ben evde  diyalize bağlanıyor. Gün içinde diyalizin etkilerini götürdüğü lupussuz hayatın keyfini çıkarıyordum. 

Lupus olmadan yaşamak güzel bir histi. Her hangi bir şeyi korumaya çalışmadan, sakınmadan yaşama özgürlüğüm olmuştu. Tek derdim diyalize girdiğim kolumu korumak olmuştu. Başka hiç bir hedef edinmemiştim. Çünkü yapılabilirliği de yoktu. 28-29 yaşlarında emekli modundaydım. Ancak bu şekilde ne zamana kadar yaşanabilirdi. Hayatım nasıl seyrederdi bilemiyorum. Ömür boyu diyalizle yaşamak durumumda olan hastaların hayatı burada önemli bir klavuzdu.

Böbrek naklinde ilaçlar yorduğu gibi diyalizde de diyaliz makinesi vücudu yoruyor ve yıpratıyor. Burada bu konuda hangisi baskın derseniz tabiki diyaliz makinesi.

Ancak bunların hiçbiri nakil olmamda etkin olmadı.

Nakil Olma Kararı

Henüz böbrek naklini konuşmak için çok erken olduğu bir gün doktor kontrolündeyken; doktorum gidişat hakkında bilgilendirme yapıyordu. Böbreklerimdeki bozulmanın devam ettiğini ilaçları düzenli kullanmam gerektiğinden ve sık kontrol sağlayarak durumu kontrol etmek gerektiğinden bahsediyordu. Annem o sırada doktor hanım benim böbreğimi alın evladım bu stresi çileyi çekmesin dedi. Doktor nakil konuşmak için henüz çok erken olduğundan bahsetti.

Zaten lupus gibi organlara zarar veren otoimmun hastalıklarda diyalize girmeden nakil olmak diye bir durum söz konusu değildi.

Mevcut kaygılarımdan dolayı bir çok poliklinik doktoruma danışmadan nakil sürecine başlamak istemiyordum. Hem de en çok korktuğum şey hem annemin böbreğini zayi etmiş olmak ve annemin gelecekte her hangi bir böbrek sıkıntısı yaşama olasılığı endişesiydi.

Ayrıca bu konu üzerine nakilli, diyaliz hastası ve yakın arkadaşlarımla yaptığım konuşmalarda etkili olmuştu. Annemin bu talebini geri çevirmenin ona daha fazla üzüntü yaşatacağını ikna olmuştum. Her iki günde bir makineye bağlanan evladını görmektense özgür ve yıllardır olduğu gibi ilaç tüketen evladını görmek daha az üzüntü ve stres verecekti. 

Böbreğini vermek isteyen annemin kırmayıp ve tüm endişelerimi randevularımı aldım ve doktor görüşmelerini yaptım.Doktorlar nakil sürecimi başlatmakta bir sakınca olmadığını yeterince beklediğimi yani diyalize girdiğimi söylediler. Böylelikle annemle birlikte nakil sürecine başvurmuş olduk.

Nakil Hazırlık Süreci

Nakil hazırlık süreci kişiden kişiye çok değişebilirdir. Herhangi bir sorunun olmadığı bireylerde 2 ayda ortalama tamamlanabilmektedir. Bazı hastaların ise 2 yıl sürdüğünü duydum. Bizim sürecimiz ise 6 ay sürdü.

Nakil hazırlığında alıcı vericinin tüm vücut fonksiyonlarına bakılıyor. Geçmiş hastalık öyküleri araştırılıyor ve tüm veriler toplandıktan sonra heyet tarafından değerlendirdikten sonra nakile uygunsanız dosyanız onaylanıyor.

Bu süreçte sabırlı olmalı, kendinizi enfeksiyonlardan korumalısınız. Maske takarak dolaşın ve grip dahi olmayın. Çünkü grip olmuş olmanız ameliyatın ertelenmesine sebep olur.

Nakil Operasyonu

Ameliyat için 4 gün öncesinde 21 aralıkta hastaneye yatışım gerçekleştirildi. Ameliyat gününe kadar nakil prosedürü gereğince bazı ilaçlar veriliyor. Ameliyat gecesine kadar her şey normaldi. Ancak ameliyattan önceki akşam alınan kanlarda bir sorun vardı. 

Gece boyunca bir kaç kez tetkikler tekrarlandı ve her tekrarda beyaz kan hücrelerimden pıhtılaşmayı sağlayacak kan hücresi giderek azalıyordu. Bu değerin çok düşmesi hiç bir şey yapılmasa bile iç kanamaya sebep olabilir. Bu durum ameliyattan sonra kanamayı durdurulamaz yapacağı için ameliyat riskli hale gelmişti ve sabah ameliyatı yapacak doktor yanıma gelerek ameliyatı ertelemek durumunda kaldıklarını söylediler.

Ve ben 25 aralıkta taburcu oldum.

Araya yıl başı girdi ve yılbaşından sonra 4 Ocakta yatışım yapıldı. Yukarıdaki görseli paylaştığım odaya yeniden yerleştim. Bu sefer doktorlar geçen sefer yaşanan durumun kritiğini yapmış olası tedbirler almışlardı. 

Ben bu pıhtılaşma sorunu daha öncede yaşamıştım. 2014 ‘te o zamanda biyopsi yapılacaktı ve kanım değerin bir türlü yükselmediği için biyopsi bir kaç gün ertlendi ve risk tamamen geçirilemese de gerektiği için biyopsi yapılma kararı alındı. O zaman böbrekte kanama yaşadığımı gayet iyi hatırlıyorum. Neyseki bir soruna yol açmamıştı. 

Bu sefer her şey yolunda gitti ve ameliyatım başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. 

Ameliyat sonrasında dört gün genel cerrahi servisinde tutuldum ve ardından transplantasyon servisine alındım. 17 Ocak günü taburcu oldum.

Ancak 18 Ocakta alınan kanda böbreklerim değerleri iyi çıkmamıştı ve servise geri çağrıldım. 19 Ocakta tekrar servise yatışım gerçekleştirildi. Yatışım sırasında hafiften ağrılarım başlamıştı ve bu durum giderek artış gösterdi. Geceye doğru ağrı kesici olmadan duramaz hale geldim ve bir kez ciddi şekilde tansiyon düşmesi ve baygınlık geçirme durumu yaşıyordum ki benim tecrübem ve hemşirenin hızlı müdahalesi ile toparladık. Sabaha kadar yapılan tetkik ve görüntülemeler sonucu iç kanamam olduğunu öğrendim. 

İç kanamdan dolayı kaybettiğim kan yerine koyuldu ve 5 ünite kan verildi. Nakilli hastalar normal kan nakli olamazlar. Bir böbrek nakilli kişi kan alacaksa bu duruma dikkat etsin. Takılan kan ışınlanmış olmalıdır.

Bu durum 16 Şubata kadar takip edildi ve taburcu edildim.

Nakil Sonrası

Lupus sebebi ile 39 kilolara kadar düştüğümü görmüştüm. Ameliyat öncesi de 42-44 kilo idim. Ameliyattan sonra on yılın ardından sağlam bir böreğe kavuşan vücudum kendi içinde devrim yaptı ve tüm tabuları yıkarak haftalık 760gr artışla 10+ kg artış sağladı ve şimdi 55+ kiloya ulaştım.

Bu hızla 3 ay gibi bir sürede ideal kiloma ulaşmış olmayı umuyorum. Umarım bundan sonraki hayatım benim için daha az sağlık problemlerimin yer kapladığı bir yaşam olur.

Son

Bağırıyordum serin sulara, benden derin
Bir ala kurşun buldu bedenimi ve öldürdü
Boz rüzgar sırtladı ruhumu ve götürdü 
Savruk bedenimin artık bir sahibi yoktu
Koca mavinin hırçınlığında yok oldu, ben yoktum
Böyle bir dünyada da hiçbir zaman var olmadım
Olmak istediğim dünyada rüzgar beni bana bağışladı
Ve şimdi yeni bir bendenle yeniden var oldum

Şimdi bu yazıyı sizlere yaklaşık dört ay sonra yazıyorum. Kendim ve bütün nakilli hastalar için her şeyin yolunda gitmesi ve organ nakli bekleyenlerinde organlarına kavuşması temennisi ve duasıyla hoşça kalın. Bu yazıyı vakit ayırıp okuduğunuz için Teşekkür ederim.

Bu yazıyı yazmama sebep olan Anneme sonsuz teşekkürler.

Abdul Arif Kerim ÇALIŞKAN

Dünyayı kelimelerle ifade etmeye başladığımdan beridir harflerle hemhal biriyim. Mekatronik temelli eğitim hayatımın perspektifinden ağaçların, çiçeklerin, hayvanların mekanizmalarını çözmek üzere tefekkür etmekteyim.

6 Yorum

  1. Çok geçmiş olsun. Gerçekten zorlu bir süreç olmuş. Sağlık o kadar önemli ki… Maalesef çoğumuz kaybedene dek kıymetini pek bilmiyoruz. Size sağlıklı uzun bir hayat diliyorum.

  2. Kıymetli Arif Kerim Kardeşim,
    Ne güzel bir haberle dönmüşsün. Senin ve ailenin adına çok mutlu oldum. Çok geçmiş olsun. Görüyorum ki kısa zamanda toparlamışsın. Eminim, daha da iyi olacaksın. Seninle benzer sıkıntıları yaşayanlar için, karar aşamasında olanlar için bu tecrübelerini aktarman çok önemli. Emeğine, yüreğine sağlık. Annene de en derin sevgilerimi gönderiyorum. Ona da sağlık, sıhhat diliyorum. Moral en güzel şifadır. Anneciğin karşısında sağlıklı, mutlu bir evlat gördükçe şifalanacaktır zaten. Her şey gönlünüzce olsun güzel kardeşim.

  3. Sevgili Arif,
    İnstagramda hikaye paylaşımlarında gördüm ve çok duygulandım. Otoimmün hastalıklar çağın hastalıkları maalesef, bende de Haşimoto tiroidi var ve senin neler yaşadığını çok iyi anlıyorum.
    Geçmiş olsun ve hayata yeniden gelişini kutlarım. Yıllar sana sağlık, huzur ve neşe getirsin.
    Sevgiler,

  4. Uzun bir süredir buralarda yoktum,
    Sizin blogunuzu da bugün sayfama bıraktığınız yorumla görmüş oldum.
    Yazınızı endişeyle, korkuyla ve sonunda gülen yüzümle tamamladım. Öncelikle çoook ama çok geçmiş olsun. Size bir değil iki kere hayat veren annenize de uzun ve sağlıklı ömürler diliyorum.
    Umarım bundan sonra hayat istediğinizden daha güzel kapılar açar. Kalbinize, ruhunuza ve bedeninize sağlık ve huzur diliyorum.
    Çok ama çok geçmiş olsun. İyi olduğunuza dair nice güzel yazılar okumak dileğiyle, çok memnun oldum

    sevgiler, selamlar

  5. Merhaba, çok geçmiş olsun. Ameliyat sonrasında toparlanmanıza çok sevindim. Zor bir süreç geçirmişsiniz, annenize de sevgilerimi yolluyorum. O da teyzem gibi oğluna böbreğini vermiş.
    Tekrar görüşmek dileğiyle sağlıklı mutlu günler diliyorum arkadaşım, Sağlıklı olmak özgürlük demek, keyfini çıkarın 🙂

  6. Merhabalar Arif Kardeşim.
    Çok büyük geçmişler olsun. İnşAllah nakil böbreğiniz bir sorun çıkarmaz ve size ömrünüz boyunca sağlıklı bir şekilde refakat eder.
    Çevremden dolayı böbrek yetmezlikleri ile ilgili sıkıntı ve sorunları biliyorum ve çok üzülüyorum. Ben de aslında bir böbrek hastası sayılırım. Küçükten böbreklerimi üşütmüş ve (albümin, nefrit) denen bir rahatsızlık geçirdim. Bir yıllık bir diyet ile böbrekleri kurtardım ama, her kan değerleri ölçümünde kreatanin değerim 1.2 değerinin üzerinde seyreder. Suyu çok içersem 1.2, ama suyu az içersem, 1,40’larda seyreder.
    Tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyor ve size sağlık, sıhhat ve afiyetler diliyorum.
    Selam ve saygılarımla.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu