Köşe Yazısı

Yazdığım Söz Beni Buldu

Tavanda bilinmez benliğiyle şuursuzca savrulan gözlerim yanıma sokulan kız çocuğuna ilişti. Beni daha önceden tanıyor gibi çocuk samimiyetiyle yanıma geldi. Beraber vakit geçirdik. Bana çok iyi geldi, iyi ki oradaydın kız çocuğu.

Güzel ve buruk bir günün ardından geçirdiğim operasyon ve daha sonrasında taburcu oluşum kendimi bir saklambaç oyununda ararken bulduğumu hissettirdi. Eve girdim ve odama doğru ilerledim. Salondan getirilen eşyalarımın arasında idman başlamadan önce yazdığım not gözüme ilişti. Elime alıp okudum.

Hayatın bilinmez benliğinde şuursuzca savrulmak varken, benliğinizi kaybolmaz eşsizliğinizle taçlandırın.

Günler öncesinden planladığım, çocukluğumun en güzel anılarına şahitlik etmiş olan mahallemize gitmek istedim.

Buruk Mutluluk

İdman saatimin yaklaşmasıyla hazırlanıp evden çıktım. Bahçemizde bulunan kedi yavrusuyla vakit geçirip, ardından bisikletimle yola koyuldum. Yolculuk sürecinde varış noktamın içime verdiği huzur ve saatlerce üzerinde vakit geçirebileceğim bisikletimin ahengine kapıldım. Varış noktama olan mesafem kısaldıkça buğulu bakışlar ve içimi derinlemesine kaplayan sızıyla o eşsiz anıların yaşandığı yerdeydim. Her köşesinde anılar biriktirdiğim sokaklarda bizler sanki koşuşturuyorduk. Sonra annelerimizden yalvararak aldığımız o 1 TL’nin harcandığı bakkala da uğradım. Bakkal yolunda kaybolan paralar, yere düşürülen şekerler ve daha nice anılar geldi aklıma… Bakkalda da yaşanılan samimi sohbetin ardından yaşadığımız eve doğru yola koyuldum.

Binayı gördüğümde göz yaşlarımın yüzümü silişini hissettim, bir an durdum. Binamızın altı internetin heyecan oluşturduğu çocukların tuşlu yılan oyunlarından artık bilgisayar oyunlarına geçtiği sıralar açılan internet kafeydi. Şimdi ise bir mobilyacı. Bina girişine doğru ilerledim. Bir kaç uğultu ilişti kulağıma. Kafamı çevirip baktım. Bina sahipleri kilerle ilgileniyordu. yanlarına doğru yürüdüm, selam verdim ve kendimi tanıttım. Hemen bir sandalye  ve ardından bir su ikramında bulundalar. Sudan aldığım bir yudumla muhabbete başladık. Çocukluğumda oyunu kaçıracağım diye yüzlerine bile bakmaya vakit bulamadığım insanlarla sohbet ettim. Sohbetimizin  ardından helalleşip ayağa kalktım. O sırada bina kapısının aralık oluşu ve içeride görmüş olduğum dolaplar, merdivenlerin hala halılı olması beni gerçekten mutlu emişti. Sevindim ve duygulandım… İçimde nedenini bilmediğim ve günlerdir süren sıkıntıyla salona doğru yola koyuldum. Yolda akşam eve vardığımda aileme bugün yaşadıklarımı ve o güzel insanların selamını iletecek oluşumun mutluluğu vardı.     

Kavuşma Anı

Salona vardım. Antrenmanın başlamasıyla içimde günlerdir süren sıkıntının kavuşma anına tanıklık edecektim.  2 gün önce idmanda kolumu olduğunca sakatlamış ve idman esnasında onu hem korumak hem de adapte olmak isterken arkadaşımın üstüme düşmesi sonucu sağ kolumun köprücük kemiğinin kırılmasına sebebiyet vermiş oldum. Olduğum yerde kaldım. Acı hissetmiyor sadece şaşkındım ve o günlerdir süren sıkıntıdan bir anda kurtulmuştum . Hocamın yardımıyla yerden kalkıp, arkadaşlarımın destekleriyle hastaneye götürüldüm. Hastane yolunda hiçbir şey olmamış gibi tebessüm dolu olup bir yandan da dalgındım. Hastanede yapılan kontrollerin ardından doktorla görüşmek için bir  odada bekletildim. Doktorumun “ameliyat olacaksın hemen yatış işlemlerini hallet” diye yanıma gelişiyle kendisini de tanımış oldum. Hala sakindim sanki çıkıp eve gidecekmiş gibi hissediyordum.

Yatış işlemlerimin ardından bir hemşire nezaretinde odama götürüldüm. Koridor ve orada bulunan hemşireler hiçte yabancı değildi. Zira 2 ay önce lise hocamı bir trafik kazası sonucu ziyarette bulunmuştum. Şimdi ise bir operasyon geçirmek için ben oradaydım. Hüzünlü değilim şaşkın ve düşünceliyim. Ayakta geçirdiğim belli bir süreden sonra yapılacak olan bazı tenkitler için yatağıma yatırıldım. Ama ben iyiydim yatmak istemiyordum. Sadece eve gitmek istiyordum…

Geçmek bilmeyen koca bir gece, zihnimi meşgul eden düşünceler ve hastane koridorunu dönerek edilen sabah. O tarifi olmayan çaresizlik. İnsana aslında kendisine saygı duymayı öğretiyor. Nefsini terbiye ediyor ve söylettiriyor.

İlgili Makaleler

Yarını hayal ederek yaşarken kendimizi unutup büyük bir yükün altına giriyoruz. Küçük sendeleyişler bize durmamız, dinlenmemiz gerektiğini söylese de bizler hiç dinlemeden yola devam ediyoruz. Ta ki yaşayacağımız o büyük yıkıma kadar.

İyi Seyirler şiirimde yer alan

Durun, durulun!
Dinlenin, dinleyin!

Hayatın size sizin ektikleriniz karşılığındaki kârına bakın.

Dizelerinde yer verdiğim gibi yaşadığınız hayat boyunca önce kendinize değer verin ve en çok kendinizi dinleyin.

Siz de buna benzer bir durum yaşadınız mı?
Yaşadıysanız yorumlarda buluşalım.

Sağlıkla Kalın…
Yaşamaya Özen Gösterin…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu