Sanat ve Edebiyat Arasından Velet-i Arif Dünyadan Geçiyor
Yazara Dair dizgisinin ilk yazısı olup yazar Arif Kerim Çalışkan’ın çocukluk fotoğraflarını içermektedir.
Yazıyoruz, çiziyoruz bizde gökten zembille gelmedik, efendim. Bizde bir annenin karnından dünyaya geldik. Bizde emekledik. Düştük, dizimiz yaralandı, ağladık, annemize nazlandık ve daha fazla ağladık.
Velhasıl deftere bir çeki düzen verelim, belli başlıklar altında gidelim dedim. Yazıları bundan sonra genelde dizgi şeklinde tutmaya çalışacağım. Yani uzun yazıları parçalar halinde sıkmadan bölümler altında işleyeceğim. Bu dizgimiz “Yazara Dair” ‘de kendimden bahsedeceğim.
Şimdi ne anlatayım dedim, hasta adamsın zaten yazdın yazacağın kadar. Bir yıldır da evden dışarı adım atmamışsın. Ama bu yaşa kadar ne yaptın efendi, dedim. Böylelikle en evvele kadar gidip çocukluktan başladık işe efendim. Tabi size çocukken şöyle atlardık, böyle koşardık diye anlatmayacağım. Ama yeri gelir bir hususa dikkat çekmek gerekir, anlatırım şimdi sözde veremem.
Fotoğrafa gelince efendim. Daha iki yaşlarında velet Arif. Yüzünde hafif bir yanık izi mevcut. Ne yanığı? Soba yanığı efendim. Afacanlık işte sobanın arkasından geçmeye kalkmışız. Sonuç görüldüğü üzeredir.
Atkı hala duruyor ama diğer kıyafetler nerededir, bilemem.
Bu gördüğünüz bebe sanatla yakından ilgilidir. Nasıl oluyor o iş? Hemen bir fotoğraf ile gösterelim.
Fotoğrafta görüldüğü gibi halının desenleri üzerine yakından inceleme ve yorum getiriyor.
Ah ahh…Benimde yeğenim sobaya dokunmuştu da iki eli de avuç içinden yanmıştı. Şimdi 18de oldu hâlâ izi vardır bir avcunda.
Sadece halıya bakış ve inceleme değil, kıyafette uygun sanat için. Sanırım o zamandan belliymiş yazılar yazacağınız. Diğer dizgilerinizi bekliyoruz merakla:-) Mutlu hafta sonları.
"Ama bu yaşa kadar ne yaptın efendi, dedim." Altmış yaşımda ben de soruyorum aynı soruyu ama cevap "pek bir şey yok" diyor benimki. :)
Soba dönemini biz de yaşadık. Şimdiki çocuklar bilmiyor. Gençliğim de sobalı evde geçti. Soba olan oda çok sıcak olurdu. Başka odaya giderken hırka giyerdik. Size de atkı takmışlar.
Ah ahh…
Benimde yeğenim sobaya dokunmuştu da iki eli de avuç içinden yanmıştı. Şimdi 18de oldu hâlâ izi vardır bir avcunda.
Sadece halıya bakış ve inceleme değil, kıyafette uygun sanat için. Sanırım o zamandan belliymiş yazılar yazacağınız. Diğer dizgilerinizi bekliyoruz merakla:-) Mutlu hafta sonları.
"Ama bu yaşa kadar ne yaptın efendi, dedim." Altmış yaşımda ben de soruyorum aynı soruyu ama cevap "pek bir şey yok" diyor benimki. :)
Soba dönemini biz de yaşadık. Şimdiki çocuklar bilmiyor. Gençliğim de sobalı evde geçti. Soba olan oda çok sıcak olurdu. Başka odaya giderken hırka giyerdik. Size de atkı takmışlar.
Bizim neslin çoğunda o soba yanığı vardır diye tahmin ediyorum, sağlığınıza bir şey olmasın gerisi önemli değil hocam
Yaşasın bloglar! :)Blog yazmak ve blog okumak gibisi var mı ya? :))
Yazılarınızı bekliyoruz :) Halıdaki desenlerini incelemek çok önemli :)) Ah soba yanığı çok kötü :( Ama hepimiz çocuklukta sobalarda mutlaka bir yerlerimizi yakmadık mı? Daha kötüsü olmasın diyelim :)
Benim de bir soba maceram vardı :) O geldi aklıma. Neyse ki pek bir şey olmamış.
Bizim neslin çoğunda o soba yanığı vardır diye tahmin ediyorum, sağlığınıza bir şey olmasın gerisi önemli değil hocam
Yaşasın bloglar! :)
Blog yazmak ve blog okumak gibisi var mı ya? :))
Geçmiş olsun . Allah şifalar versin.Yeni çalışmanda başarılar diliyorum.Bizde az incelemedik perde güllerini halı desenlerini. :)
Geçmiş olsun, bende şükürler olsun o derece bir yanık yok, çocukluk haylazlıkları işte…
Teveccühünüz pek bir şeyde yazabildiğimiz söylenemez kendi çapımızda eğleniyoruz işte efendim.
Vardır elbet bir şeyler, hayat bu bazen insan bir karamsarlığa kapılıyor tüm geçmişindeki güzellikleri unutuveriyor. İyi baktık mı aslında birçok güzellikler keşfedebiliyoruz. Yorumunuz için teşekkürler, sağlıcakla kalın.
Değil mi, sobalı odada terler üstündekileri çıkarırsın, yan odadaki donar. Şimdi artık köy evlerinde görüyorum, sobaların bile kalorifer sistemine entegre edilenleri var, her yer sıcacık.
Doğrudur, çoğunluğun bir soba macerası vardır. Yorumunuz için teşekkürler. Hamdolsun, daha iyiyim.
Yaşasın!
Aslında belli bir yaşa kadar her insan halının desenlerini incelemiştir diye düşünüyorum. (Anne babadan azar yerken) Aynen öyle, daha kötüsü olmasın.
Umarım size de çok bir şey olmamıştır, geçmiş ama yine de geçmiş olsun. :)
Teşekkür ederim, sağolun bir şeyler yapmaya çalışıyorum bakalım ortaya güzel şeyler çıkacak diye umuyorum. Perde gülleri, halı desenleri, doğrudur… :))
Yazılarınızı bekliyoruz :) Halıdaki desenlerini incelemek çok önemli :)) Ah soba yanığı çok kötü :( Ama hepimiz çocuklukta sobalarda mutlaka bir yerlerimizi yakmadık mı? Daha kötüsü olmasın diyelim :)
Blogunuzu, güzel yazılarınızı daha cok ulasılsın temennisi ile rtledim efendim fekattt sizi bulup takibe alamadım maalesef
Benim de bir soba maceram vardı :) O geldi aklıma. Neyse ki pek bir şey olmamış.
Geçmiş olsun . Allah şifalar versin.
Yeni çalışmanda başarılar diliyorum.
Bizde az incelemedik perde güllerini halı desenlerini. :)
Geçmiş olsun, bende şükürler olsun o derece bir yanık yok, çocukluk haylazlıkları işte…
Teveccühünüz pek bir şeyde yazabildiğimiz söylenemez kendi çapımızda eğleniyoruz işte efendim.
Vardır elbet bir şeyler, hayat bu bazen insan bir karamsarlığa kapılıyor tüm geçmişindeki güzellikleri unutuveriyor. İyi baktık mı aslında birçok güzellikler keşfedebiliyoruz. Yorumunuz için teşekkürler, sağlıcakla kalın.
Değil mi, sobalı odada terler üstündekileri çıkarırsın, yan odadaki donar. Şimdi artık köy evlerinde görüyorum, sobaların bile kalorifer sistemine entegre edilenleri var, her yer sıcacık.
Doğrudur, çoğunluğun bir soba macerası vardır. Yorumunuz için teşekkürler. Hamdolsun, daha iyiyim.
Yaşasın!
Aslında belli bir yaşa kadar her insan halının desenlerini incelemiştir diye düşünüyorum. (Anne babadan azar yerken) Aynen öyle, daha kötüsü olmasın.
Umarım size de çok bir şey olmamıştır, geçmiş ama yine de geçmiş olsun. :)
Teşekkür ederim, sağolun bir şeyler yapmaya çalışıyorum bakalım ortaya güzel şeyler çıkacak diye umuyorum. Perde gülleri, halı desenleri, doğrudur… :))
Blogunuzu, güzel yazılarınızı daha cok ulasılsın temennisi ile rtledim efendim fekattt sizi bulup takibe alamadım maalesef
Teşekkür ederim, Twitter üzerinden sizi takibe aldım. Sitenin sağ alt köşesinde sosyal medya bağlantıları mevcut ancak belirgin değildi sanırım, sizin yorumunuzu dikkate alarak paylaşım alanın üzerine ve altına gelecek şekilde sosyal medya bağlantı listesini paylaştım.
Teşekkür ederim, Twitter üzerinden sizi takibe aldım. Sitenin sağ alt köşesinde sosyal medya bağlantıları mevcut ancak belirgin değildi sanırım, sizin yorumunuzu dikkate alarak paylaşım alanın üzerine ve altına gelecek şekilde sosyal medya bağlantı listesini paylaştım.
Blogunuzu takipteyim bloguma beklerim. Profesyonel bir bloga benziyor . Samimi.
ah o yanıklar, geçmiş olsun..çocukluk günleri unutulmuyor:)
Empat bir insan olduğumdan dolayı özellikle çocukların yanması beni inanılmaz etkiliyor. Hatta psikolojimi bozduğu durumlar biridir gördüğümde. Sanırım siz de izi kalmamış, şanslısınız daha kötüsü olmadığı için. Hiç unutmam hastahaneye gitmek zorunda kalmıştım yıllar önce. Yüzüne sıcak su dökülmüş küçücük çocuğun, travmaya girmiş sürekli hı-hıh-hı gibi aynı şeyi söyleyip duruyordu acıdan, korkudan. Beynimin bir yerine öyle kazındı ki bu dikkatsiz ailelere çok kızıyorum.
Blogunuzu takipteyim bloguma beklerim. Profesyonel bir bloga benziyor . Samimi.
ah o yanıklar, geçmiş olsun..
çocukluk günleri unutulmuyor:)
Empat bir insan olduğumdan dolayı özellikle çocukların yanması beni inanılmaz etkiliyor. Hatta psikolojimi bozduğu durumlar biridir gördüğümde. Sanırım siz de izi kalmamış, şanslısınız daha kötüsü olmadığı için. Hiç unutmam hastahaneye gitmek zorunda kalmıştım yıllar önce. Yüzüne sıcak su dökülmüş küçücük çocuğun, travmaya girmiş sürekli hı-hıh-hı gibi aynı şeyi söyleyip duruyordu acıdan, korkudan. Beynimin bir yerine öyle kazındı ki bu dikkatsiz ailelere çok kızıyorum.
hehe keyifli anlatmışsın :)
Hoş geldiniz, tekrar beklerim.
Teşekkür ederim, aynen öyle…
Aşırı hassas insanlara duygusal sahnelerden mümkün olduğunca uzak durun demekten başka çare gelmiyor elinden. Yorumunuz ve katkınız için teşekkür ederim.
:) teşekkürler, hoş geldin, bu arada kardeşimde yazmaya başladı bu blogda bu yorum aracılığı ile herkese duyurulur. :)
hehe keyifli anlatmışsın :)
Hoş geldiniz, tekrar beklerim.
Teşekkür ederim, aynen öyle…
Aşırı hassas insanlara duygusal sahnelerden mümkün olduğunca uzak durun demekten başka çare gelmiyor elinden. Yorumunuz ve katkınız için teşekkür ederim.
:) teşekkürler, hoş geldin, bu arada kardeşimde yazmaya başladı bu blogda bu yorum aracılığı ile herkese duyurulur. :)
Eski resimler nedendir bilinmez hep güzel geliyor bana.
Eski resimler nedendir bilinmez hep güzel geliyor bana.
Tarihsel boyutu ve geçmişe duyulan özlem diyelim.
Tarihsel boyutu ve geçmişe duyulan özlem diyelim.